Amerika’dan İngiltere’ye kadar çeşitli ülkelerdeki kafelerde bilgisayar kullanımı ve hatta WiFi kullanımına izin verilmiyor.
Bilgisayarınızı aldınız ve bir kafeye dersinizi çalışmak ya da sunumunuzu yapmak için evden çıktınız. Kafeye ulaştığınızda kapıda bir yazı: “Burası bilgisayarsız bir alan…” Ne yaparsınız? Başka bir yere mi gidersiniz yoksa içeri girip kafe yönetimine neden böyle bir karar uyguladıklarını mı sorarsınız?
Dünyada her gün milyonlarca kişi çalışmak ya da internette vakit geçirmek için kafelere gidiyor. Ancak farklı gerekçelerle yavaş yavaş bilgisayarları ve WiFi kullanımını yasaklayan kafelerin sayısı artmaya başlıyor.
The Guardian’da yayınlanan habere göre, örneğin Brighton, İngiltere’de Dough Lover isimli kafede kullanıcılara herhangi bir WiFi hizmeti sunulmuyor, ek olarak bilgisayar kullanımına da izin verilmiyor. Brighton, İngiltere’de Cambridge ve Oxford’dan daha fazla yüksek büyümeye sahip teknoloji şirketlerine ev sahipliği yapıyor. Dough Lover’ın sahibi, bilgisayarları, “bir kişinin bir bilgisayarı açtığında etrafındaki çevre ile temasını kaybettiği” gerekçesiyle yasakladıklarını açıklıyor. Brighton’da ayrıca en az 3 kafede daha WiFi hizmeti sunulmuyor.
New York’ta ise Cafe Grumpy’de de laptop kullanımı yasak.
Ek olarak Burlington, Vermont’ta bulunan August First isimli kafe-restoran da 2015’te bilgisayar kullanımını yasakladıktan sonra satışlarında bir önceki yıla göre %14 oranında artış yaşadıklarını belirtmişti.
Danimarka’da Enghave Kaffe’de de “bir kitap ya da iyi bir sohbet” için kullanıcılardan bilgisayar ve tabletlerden uzak durmaları isteniyor. Bu kafenin Kopenhag’ın en iyi kahve dükkanı seçildiğini de belirtelim.
Ayrıca Southhampton Üniversitesinin öğrenci birliği kafesinde de bilgisayar kullanımı yasak.
Siz bu tür kafelere gitmek ister misiniz?