İnternetin hayatımıza girmesinden önce kitlelere ulaşmak, kendi yarattığımız iletişimi eriştirmek hiç kolay değildi, hele siz sıradan bir vatandaş iseniz imkansızdı diyebilirim. Konvansiyonel yazılı ve görsel basın ise ancak mesaj çok etkili ise devreye girerdi. Yani herkesin harcı değildi oralarda yer almak. Şimdiki durumda ise “soran mı var” diyoruz.
Kitle yayın organları yaygınlaşmaya başladığında farklı sesleri de duyar olduk: Sinemada oyuncular, gazetelerde köşe yazarları, radyo ve televizyonlarda program sunucuları düşüncelerini paylaşıyordu. Ancak yine de televizyona ya da radyoya konuk olmak, sıradan insanlar için çok da mümkün olmayan bir durumdu.
Derken internet geldi: Artık forumlarda, sözlüklerde, sitelerde internet erişimi olan herkes duygu ve düşüncelerini paylaşıyordu. Çoğunlukla anonim olarak elbette, çünkü insanlar internete çok fazla güvenmiyordu. Facebook’un hayatımıza dahil olmasıyla anonim kimlikler yerine gerçek adımız ve soyadımızla internet dünyasında yerimizi aldık. Artık bu özel mecraların bir adı vardı: Sosyal medya.
Akıllı telefonların çıkmasıyla bu defa hayatımıza uygulamalar da dahil olmaya başladı: Twitter’da 140 karakterde düşüncelerimizi, Foursquare’de gittiğimiz yerlerdeki check-inlerimizi, Instagram’da fotoğraflarımızı, LinkedIn’de kariyerimizle ilgili kilometre taşlarını, Snapchat’te 10 saniyede yok olan fotoğraflarımızı, Vine’da videolarımızı paylaşmaya başladık. Peki, sırada ne vardı?
Sırada, kendi televizyon kanalımızı kurmak vardı. Üstelik 24 saat yayın yapmamıza gerek olmadan, dilediğimiz saatte, dilediğimiz programı yapma lüksümüz oldu. Mart 2015, sosyal medya ve mobil pazarlama sektöründe çok önemli gelişmelerin yaşandığı ve belki de gündelik yaşam alışkanlıklarımızı değiştirmeye başlayacak bir dönem oldu. 13 Mart’ta Twitter Periscope adında, daha henüz yayınlanmamış bir uygulamayı satın aldığını duyurdu. Twitter için yayınlanmamış bir uygulamayı satın almak yeni bir şey değildi, daha önce Vine’ı satın almıştı. Peki bu defa da Vine gibi bir fenomenle mi karşılaşacaktık?
Periscope Sahneye Çıkıyor
Taşıdığı potansiyelle Vine’dan da büyük bir uygulama olacak olan Periscope, 13 Mart’ta Twitter tarafından satın alındıktan kısa süre sonra piyasaya sunuldu. Kullanıcıların cep telefonları aracılığıyla bulundukları yerden canlı yayın yapmalarını sağlayan Periscope’un sahip olduğu potansiyel adeta sınırsız. Öyle ki, yepyeni ve kişisel bir televizyonculuk anlayışını yaratmaya başladı bile.
Kullanıcıların canlı yayınlarına katılanlar tarafından yorum ve beğeni (kalp) alabilmelerini sağlayan Periscope’ta şimdiden pek çok akımla karşı karşıyayız: Bulundukları şehrin görüntülerini paylaşanlardan soru-cevap seansları düzenlemeye, canlı konser yayınlarından kendin-yap (DIY) atölyelerine kadar pek çok farklı konuda dünyanın her yerinden kullanıcı içerik üreterek, canlı olarak takipçileriyle paylaşıyor. Tabii bu arada sıkça bu yeni kanalın verdiği büyü ile hazırlıksız, konusuz yayınlar, kontrolsüz adminlenmemiş içerikler, yayında olduğunu kafasından tamamen çıkartmış sanki o izleyiciler ile gerçek hayatta hiç karşılaşmayacağını düşünen kullanıcıların o sınırsızlıktaki yayınları ezber bozan görüntülere de sebep olabiliyor.
Bu arada Periscope’u ilginç bir şekilde çok efektif ve keyifli kullanan basın ünlüleri de var. Aynen beyaz cam ve dijital ekranı kullanır gibi Periscope’ta açtığı kanaldan yaptığı kaliteli yayınlar ile sevgili Hakan Çelik bunlardan bir tanesi. İzlemenizi öneririm.
Bu, hepimiz için yeni bir gelişme: Daha önceden de Ustream, Younow gibi canlı yayın araçları vardı, ancak özellikle Ustream bilgisayar merkezli olması sebebiyle çok fazla popüler olamadı.
Meerkat vs Periscope
Periscope özelinde bu kadar bilgi vermişken en büyük rakibi Meerkat’ten de bahsetmeden konuyu bitirmek istemedim. Mart ayında South by Southwest’te tanıtılan Meerkat, canlı yayını bir anda sosyal medya gündeminin 1 numaralı maddesi haline getirmişti. Twitter çok hızlı davranarak Periscope’u satın aldığını duyurdu ve ani bir kararla Meerkat’in Twitter’ın Social Graph API’sine erişimi kısıtladı. Twitter’ın resmi desteğiyle yayına başlayan Periscope’un kullanım oranı 4 Nisan’da iOS kullanıcıları arasında Meerkat’i geçti. İlk 10 gün içerisinde 1 milyon kullanıcıya ulaşan Periscope, canlı yayını sosyal medyanın ayrılmaz bir parçası haline getirdi.
Sadece kullanıcıların değil, markaların ve reklamverenlerin radarına gireli henüz 1.5 ay olmasına rağmen, Periscope yakın zamanda en önemli sosyal mecralardan biri haline gelecek. Bunun sebebi ise “şimdi pazarlama”yı olabilecek en etkili şekilde kullanıyor olmasında saklı. Her kullanıcının kendi televizyon kanalını yaratabildiği bir mecrada, kullanıcı sayısı kadar farklı içerik ve kullanıcı sayısı kadar izleyici yer alıyor olacak.
İşte bu yüzden Periscope’un sunduğu olasılıklar ve fırsatlar sonsuz sayıda.
Bu kadar anlattıktan sonra haydi herkes Periscope başına. Canlı yayın bizi bekler!! Canlı yayınımı kendim yaptım!!