Araştırmacılar verilerin DNA’da kaydedilmesi için bir yöntem geliştirdi.
Başlıktaki söz Twist Bioscience’ta çalışan Doktor Emily Leproust’a ait.
Çok değil, 20 yıl öncesine kadar neredeyse her şirketin bir “arşiv odası” vardı, günümüzde ise artık şirketlerin “bulut hesapları” ya da “server/veri odaları” var. Verileri depolamak için gereken yer sürekli artıyor ve başta bulut çözümleri sunan şirketler olmak üzere sektördeki pek çok firma önemli veri depolama yatırımları yapıyor.
Verilerin başka formatlarda toplanmasıyla ilgili önemli bir gelişme yaşandı. BBC tarafından yayınlanan habere göre, geliştirilen kod sayesinde, herhangi bir veri içeriği, DNA sarmalında bulunan adenin, timin, guanin ve sitozin’lere “dönüştürülerek” bir DNA sarmalı elde ediliyor.
Bu sayede DNA’da tıpkı bir hard disk’te olduğu gibi verileri saklamak mümkün oluyor. Haberde, BBC muhabirinin çektiği bir videonun DNA’ya dönüştürülmesi ve sonrasında bu DNA “formatındaki” videonun yeniden bilgisayarda oynatıldığını görmek, biyoteknolojinin ulaştığı noktayı gösteriyor.
Yöntemin bir diğer avantajı da kaydedilen verilerin “kalıcı” olması: Herhangi bir CD ya da diskteki veriler zamanla bozulurken bu yöntemle veriler kalıcı olarak saklanabiliyor.
Araştırmacılar yöntemin 5 yıl içinde verileri çok değerli olan kişi/kurumlarca yüksek meblağlar karşılığında kullanılabileceğini, 10-15 yıl içerisinde ise kişisel kullanım imkanı bulabileceğini belirtiyorlar.
1 comment
Comments are closed.