Akıllı telefonların hayatımıza girmesiyle kendi ekonomisini oluşturan mobil uygulama pazarına küçük işletmeler de girmeyi planlıyor.
Günümüzde küçük ya da büyük fark etmeksizin tüm markaların, kullanıcıların ilgisini çekmek için kullandıkları en önemli mecraların başında online ortam geliyor. İnternetin yaygınlığı ve mobil cihazların artan popülerliği, kullanıcıların olduğu kadar markaların da davranışlarını değiştiriyor. 90’lı yıllarda bir web sitesi sahibi olmak, pek çok büyük marka için bile önemli bir gereklilik değildi. Oysa günümüzde web sitesi olmayan büyük marka olmadığı gibi, web sitesi olmayan bir marka yok gibi bir şey.
Şirketler benzer bir dönüşümü mobil uygulamalar için de yaşıyor bir süredir: 2007 yılında hayatımıza ilk kez dahil olan uygulama dükkanları ile artık pek çok işlemi yapabiliyoruz. Dev e-ticaret şirketlerinin ya da büyük tüm markaların birer mobil uygulaması bulunuyor artık. Peki ya küçük işletmeler?
Araştırmalar gösteriyor ki, küçük işletmeler de mobil uygulamalarını geliştirmeyi planlıyor.
Clutch’ın yayınladığı Small Business Mobile Apps: 2017 Survey‘ine göre, küçük işletmelerin %25’i 2017’de mobil uygulamalarını geliştirmeyi planlıyor.
%12’si, mobil uygulamalarını 2017’den sonra hayata geçireceğini belirtirken, %23’ü henüz mobil uygulama geliştirme konusunda adım atmadıklarını belirtiyor.
Clutch’ın 355 küçük işletme sahibi ile yaptığı anketteki şirketlerin %42’si 10’dan daha az çalışana sahip ve %50’sinin yıllık geliri 1 milyon doların altında.
Çalışmaya katılan şirketlerin %42’si ise hâlihazırda bir mobil uygulamaya sahip olduğunu belirtiyor.
Şirketlerin %49’u mobil uygulamalarını geliştirmek için şirket içi kaynaklarını ayırdığını da belirtiyor.
Sizce mobil uygulamalar şirketlere nasıl faydalar sağlıyor?
